Cumhuriyet Tarihi

Lozan Barış Antlaşması Bir Zaferdir!

Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923’te TBMM temsilcileri ile Fransa, Japonya, İngiltere, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Belçika, Portekiz, Yugoslavya ve S.S.C.B. temsilcileriyle imzalanmış olan bir barış antlaşmasıdır. Savaşın resmen bitmesi ve Türklerin bir an önce kalkınmalarını gerçekleştirebilmesi için imzalamış oldukları bu antlaşma, bazı yönlerden Türklerin aleyhine kararlar içermektedir. Ancak ülke bütünlüğünün sağlanabilmesini dahi içeren en önemli maddeler Türklerin lehine sonuçlanmıştır. Bu yüzden Lozan Barış Antlaşması en genelinde Türkler için bir zaferdir. Özetle Lozan Barış Antlaşması zaferdir!

Lozan Barış Antlaşması’nın ‘Hezimet’ Olduğu ile İlgili İddialar

Saltanatın kaldırılması ile 600 yıllık Osmanlı Devleti, tamamen yıkıldığı için Lozan’a devletsiz gidilmiştir. Ayrıca Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması sırasında orada bulunan İsmet Paşa, aleyhimize olan birçok maddeyi, bulunulan vahim durum nedeniyle kabul etmek zorunda kalmıştır. Birincisi, Boğazlar Komisyonu milli egemenliğimizi kısıtlayan bir unsur olmuştur. Musul alınamamış ve Irak sınırı kesinlik kazanmamıştır. Musul, 5 Haziran 1926’da Ankara Antlaşması ile Irak’a bırakılmıştır. Ege Adaları ve Batı Trakya sorunu halledilmiş, fakat durum bizim tarafımız için pek de tatmin edici olmamıştır. Gökçeada ve Bozcaada Türkiye’ye, diğerleri İtalya’ya bırakılmıştır. Verilen On İki Ada daha sonra geriye alınamamıştır. Son olarak, Osmanlı İmparatorluğu’nun borçları ayrılan devletlere paylaştırılarak, Türkiye Cumhuriyeti’ne de borç yüklenmiştir. Bu borcu ödemek yıllarca ülkemiz için bir problem olmuştur. Kısacası sadece savaşları bitirmek için yapılmış olan antlaşma, kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti için büyük zorluklara neden olmuştur.

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması, sekiz ay süren konferanslar sonunda 24 Temmuz 1923’te TBMM temsilcileri ile Fransa, Japonya, İngiltere, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Belçika, Portekiz, Yugoslavya ve S.S.C.B. temsilcileri arasında imzalanmış olan bir barış antlaşmasıdır. Konferans döneminde yapılan görüşmeler, Türk halkının kayıtsız ve şartsız bağımsızlığını elde etmesi adına oldukça sert ve uzun bir dönemden geçmiştir. Yapılan görüşmelerde ülkemizin temsilcisi İsmet Paşa olmuştur.

1920 yılında Birinci Dünya Savaşı’ndan galip çıkan ülkelerle mağlup olan ülkelerin antlaşmaları tamamlanmış, geriye sadece Osmanlı İmparatorluğu kalmıştır. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sadrazam Damat Ferit Paşa ve yanındaki kişilerle imzalanan Sevr Antlaşması ile bunu tamamladıklarını düşünen İtilaf devletleri, bu antlaşmanın TBMM tarafından tanınmaması sebebiyle 28 Ekim 1922 tarihinde TBMM Hükümetini Lozan’daki barış görüşmelerine davet etmişlerdir. TBMM Hükümeti, Misak-ı Milli Kararları‘nı gerçekleştirmek, ülkede Ermeni devleti kurulmasının önüne geçmek, kapitülasyonlara son vermek, Yunanistan ile olan sorunları çözmek ve bu konularda anlaşma sağlanamaması durumunda görüşmeleri bitirme kararı alarak konferansa katılmıştır.

Yapılan konferans sonunda Birinci Dünya Savaşı’ndan galip çıkan devletlerle geçmişe dayanan siyasi ve hukuki sorunlar giderilmiş, Yunanistan ile hesaplaşılmış ve barış antlaşması imzalanmıştır. 20 Kasım 1922 tarihinde başlayan barış konferansı, tarafsız olan İsviçre Konfederasyon Bakanı Habb’ın konuşmasıyla açılmıştır.

Lozan Barış Antlaşması’nın İmzalanması

Lozan şehrindeki Mont Benon Gazinosu’nda yapılan konferansta, İsmet Paşa’nın istiklal ve hakimiyet adına söylediği ”Bütün medeni milletler gibi hürriyet ve istiklal istiyoruz.” sözleri damga vurmuştur. 4 Şubat 1923 tarihinde anlaşmazlık yüzünden kesilen konferansa, 23 Nisan 1923 tarihinde yeniden başlanmıştır. 24 Temmuz 1923 tarihinde sonuç alınarak Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Lozan Üniversitesi’nde imzalanan belgeler; Lozan Barış Antlaşması metni, 16 tane sözleşme, beyanname, protokol ve nihai senetten oluşur. Bu antlaşmayla Türkiye ve Batılı ülkelerin hukuki, siyasi, sosyal ve iktisadi ilişkileri baştan düzenlenerek, uygulamaya konmuştur. Lozan Barış Antlaşması’nın başına tüm devletlerin egemenliğine ve bağımsızlığına saygı gösterilmesi ilkesi konulmuştur. Bu ülkemizin Birinci Dünya Savaşı’ndan galip çıkan ülkelerle Lozan’da eşit şartlar altında siyasi bir mücadele verdiğini anlatmaktadır. Lozan Barış Antlaşması önsöz ile 5 bölümü içeren 143 maddeden oluşmaktadır. Lozan Barış Antlaşması, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Lozan Barış Antlaşması’nın Maddeleri

Lozan Barış Antlaşması’nda kabul edilmiş olan kararlar ve TBMM heyetinin karşı devletlerin söylediklerine karşı tutumu, günümüze kadar uzanmış olan bir tartışma konusu olmuştur. Ancak büyük bir savaştan sonra tamamen bitkin ve en küçük bir savaşı daha kaldıramayacak durumda olan Türkler, neredeyse olabilecek en iyi şekilde sonuca ulaşmış ve gelişimin ilerleyebilmesi için gerekli olan uygun barış ortamının sağlanabilmesine zemin hazırlamıştır. Bu yolda küçük tavizler verilmiş olunmasına rağmen Lozan Barış Antlaşması, kesinlikle bir hezimet olarak kabul edilmeye uygun değildir.

Bunun birinci nedeni, ülkenin bütünlüğünün korunabilmesi ve tam bağımsızlığın sağlanabilmesi konusunda konuşulmuş maddelerin TBMM heyeti lehine sonuçlandırılmış olmasıdır. Örnek olarak Yeni Türk Devleti ve Misak-ı Milli, düşmanlarımız tarafından resmen kabul edilmiştir. Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır. Ülke sınırları Irak sınırı hariç belli olmuştur. Türkiye açısından Birinci Dünya Savaşı sona ermiştir. Azınlıkların Türk vatandaşı sayılması ile dış güçlerin içişlerimize karışması önlenmiştir.

Lozan Barış Antlaşması ve Türkiye’nin Sınırları

Lozan Barış Antlaşması Sınırlar
Lozan Barış Antlaşması’na Göre Türkiye’nin Sınırları

Ayrıca Türkiye’nin stratejik konumunun öneminde en büyük paya sahip olan boğazların sorunu da şu şekilde halledilmiştir; Boğazların idaresi başkanlığını Türklerin yapacağı bir komisyona bırakılmıştır. Boğazların iki tarafında da 20 km’lik alanın askerden arındırılması kararlaştırılmış, buna rağmen olağanüstü bir durum olduğunda Türk tarafının boğazlara asker sokabilmesine izin verilmiştir. Ticaret gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek hale getirilmiş, savaş gemilerine ise tonaj sınırlaması getirilmiştir. İşgal güçlerinin İstanbul’u ve Boğazları bir buçuk ay içinde boşaltacakları kararlaştırılmıştır. Bunun yanında Musul, Batı Trakya ve Ege adalarının alınamamış olması ve Osmanlı’nın borçlarının bir kısmının Türklere yüklenmesi gibi Türklerin aleyhine kararlar alınmıştır.

Lozan Barış Antlaşması tüm maddeleri ile TBMM Arşivinde bulunmaktadır. İncelemek için: Lozan Barış Antlaşması Maddeleri Tam Metin

Lozan Barış Antlaşması Önemi

Bu maddeler incelendiğinde, ifade ettikleri önem ve öncelik sıraları açıkça gözlemlenebilir. İlk kısımda Türklerin lehine olan kararlar, ülkenin toprakları ve yeni bir Türk devletinin varlığı ile doğrudan ilgilidir. Bu maddelerin kabulü, bütün Türk halkının ülke bütünlüğünü korumak amacıyla yıllarca sarf etmiş olduğu emeğin boşa gitmemiş olduğunun ve bir zamanlar hayal olarak görülmüş olan küllerden yeniden doğma olayının gerçekleştiğinin kanıtıdır. Türklerin aleyhine olarak bazı topraklardan taviz verilmiş olsa da aslında o toprakların ülke gelişimi için çok da gerekli olmadıkları, düşünülünce anlaşılabilir. Örneğin On İki Ada, bugün Yunanistan’a turistik ilgiyi artırıyor ve bu şekilde ülkeye ekonomik katkı sağlıyor olsa da ülke için hayati önem taşıyor durumda değildir. Aynı durum Musul için geçerlidir.

Lozan Barış Antlaşması Zaferdir!

Lozan Barış Antlaşması, bu konunun uzmanı kişiler tarafından değerlendirildiğinde de TBMM Heyeti’nin Lozan’dan olabilecek en iyi şekilde çıkmış olduğu söylenmektedir.

Elçin Macar: Lozan döneminde Türkiye’nin öncelikleri vardı. Birincil olarak önem verdiği meseleler vardı, daha aşağıdaki meseleler vardı. Böyle bakıldığında biraz acilen Osmanlı mirasını tasfiye etmek ve yeni devlet kurma sürecinde daha çok bağımsızlığa ve sınırlara odaklanmış bir diplomasi izlemişti Türkiye. Aslına bakarsanız da her ne kadar tam istediği gibi olmasa da büyük oranda hedeflerini tutturmuştur. Kapitülasyonların kaldırılması ile Balkanlar da özellikle de Yunanistan ile sınırlarını Türkiye kendi istediği biçimde çizdirdi. Tam olarak istediğini alamasa bile öncelikleri açısından Lozan Barış Antlaşması, Türkiye açısından başarılıdır denilebilir.

Baskın Oran: Dünya Savaşı sonrasında Lozan Barış Antlaşması yapılırken dönemin dünya gücü İngiltere’nin başı beladaydı. Ülkede insanlar ‘Çocuklarımızı artık terhis edin’ baskısı yapıyorlardı. İkincisi başında İrlanda sorunu vardı. Ülke içinde siyasi liderler arasında sert çatışmalar vardı. Özet olarak bir an önce barış yapıp kendi iç meselelerine dönmek istiyordu. Bu arada da İngiltere ile Fransa ve Fransa ile İtalya çatışma halindeydi. Nitekim Fransa, İngiltere’ye 1921 Ankara Anlaşması’nı yaparak büyük kazık atmıştı. Fransa, Gaziantep, Maraş civarlarından çekilivermiş, İngiltere’yi iyot gibi açıkta bırakmıştı. Müttefikler arasındaki bu kavga gürültü ortamında bir an önce anlaşma yapılması gerekiyordu. Bu sebeple Lozan Barış Antlaşması, Türkiye’nin isteklerinin büyük çoğunluğunun kabul edilmesiyle sonuçlanmış bir anlaşmadır.

Sonuç olarak, Türklerin tam bağımsız ve dünyada söz sahibi bir Türk Devleti kurabilmelerini tescillemiş olan Lozan Barış Antlaşması, aynı zamanda savaş sırasında halkın vermiş olduğu emeğin ve desteğin son zerresine kadar başarıya ulaşmış olduğunu temenni etmiştir. Gerek TBMM tarafının, gerekse İtilaf Devletleri tarafının stratejileri sonucunda kendilerine yarayan kararları olmuştur. Ancak bu duruma TBMM Heyeti cephesinden bakılırsa, kararların öncelik sırasına göre verilmiş olduğu ve Türklerin bu anlaşmadan genel olarak istediğini aldığı, dolayısıyla Lozan Barış Antlaşması’nın bir zafer olduğu anlaşılabilir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Musul Sorunu Nedir? Lozan Barış Antlaşması’nda Musul başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.