Cumhuriyet TarihiTarihi Belgeler

Sadabat Paktı Nedir? Sadabat Paktı Amacı ve Önemi

Bu yazımızda, İran Şahı Rıza Pehlevi’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimleriyle Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında imzalanan bölgesel bir saldırmazlık ve dostluk antlaşması olan Sadabat Paktı hakkında bilgi vermeye çalıştık.

Sadabat Paktı Nedir?

Sadabat Paktı, Türkiye, İran, Afganistan ve Irak arasında imzalanmış olan uluslararası bir saldırmazlık antlaşmasıdır. Antlaşma 8 Temmuz 1937 tarihinde Tahran’da bulunan Sadabat Sarayı’nda imzalanmıştır. Pakt hakkında pek fazla kaynak ve haber bulunmamaktadır, ne yerli ne de uluslararası mecralarda pakta dair yayınlar yoktur. Paktın kısa sürede önemini yitirmesi bu medya ve akademik ilgisizliklere neden olarak verilebilir.

Sadabat Paktı kısaca bölgesel bir savunma antlaşmasıdır. Sadabat Paktı hakkında kısa bilgiler aşağıda yer almaktadır.

Sadabat Paktı Ne Zaman ve Nerede İmzalanmıştır?

Sadabat Paktı 1937 yılının 8 Temmuz’unda, İran’ın başkenti Tahran’da yer almakta olan ve antlaşmaya da ismini veren Sadabat Sarayı’nda imzalanmıştır. Sadabat Sarayı şu anda Sadabad Kültürel ve Tarihi Kompleksi adı altında olup 19 müzeye ev sahipliği yapmaktadır.

Sadabat Paktı Amacı

Bu pakt savunma için yardımlaşmadan ziyade antlaşma konusu devletlerin barışçıl ilişkiler içerisine girmesi içindir.

Sadabat Paktı Önemi

Pakt, modern Orta Doğu’nun ilk bölgesel paktı olma özelliğine sahiptir. İkinci Dünya Savaşı öncesinde herhangi bir saldıraya karşı bu paktı imzalayan devletler birlikte savunma yapmayı planlamışlardır.

Sadabat Paktı’nı Oluşturan Ülkeler

  • Türkiye Cumhuriyeti
  • İran Şahlığı
  • Irak Krallığı
  • Afganistan Krallığı

Sadabat Paktı Neden ve Nasıl İmzalanmıştır?

1930’lu yıllarda Fransa, İngiltere ve İtalya arasında anlaşmazlıklar çıkmış, dünya ekonomisinde dengesizlikler yaşanmıştır. Bunun yanında giderek yaygınlaşan komünist rejim ve ırkçılıkla birlikte dünyadaki gerginliğin tavana vurması Sadabat Paktı’nı özellikle Orta Doğu’da bulunan ülkeler için gerekli hale getirmiştir. Pakt fikrini ilk ortaya atan İran’dır. 1930 yılında İngiltere tarafından bağımsızlığı belirli sınırlamalar dahilinde kabul edilmiş olan İran Hükümeti, İngiltere’ye karşı olan bağlılığını dengelemek amacıyla Türkiye ve Irak Hükümet’leriyle görüşmüş ve 1933 yılının sonbaharında ise bu iki devlete bir saldırmazlık antlaşması önermiştir. Türkiye bu öneriye bir öneriyle karşılık vermiş ve antlaşmanın ayrı ayrı saldırmazlık paktları yerine bölgesel tek bir pakt şeklinde olmasının yararlarını Irak ve İran’a bildirmiştir. Bu üç devletin imzalayacağı antlaşma hazırlanmış ve 2 Ekim 1935’te Cenevre’ye gönderilerek onaylatılmıştır.

Ancak pakt bu dönem imzalanamamış, bazı nedenlerden dolayı imzalanması gecikmiştir. Irak’ın Suudi Arabistan’ın ve SSCB’nin Afganistan’ın paktta yer almasını istemesi üzerine yapılan görüşmeler imzalanmayı geciktiren faktörlerden biridir. Bunun yanı sıra antlaşma imzalanmadan önce İran ve Irak arasında çıkan anlaşmazlıklar da imzalanmayı ertelemiştir. Yapılan görüşmelerin sonucunda SSCB’nin istediği kabul edilmiş ve Afganistan da antlaşmaya dahil olmuştur. Artık dört bölgesel devleti içeren bu antlaşma 1937 yılında imzalanır.

Sadabat Paktı Maddeleri

Sadabat Paktı aslında bir antlaşmadan çok tarafların birbirlerinin çıkarlarının zarar görmemesi ve muhafaza edilmesi koşuluyla verdiği bir sözdür. Bu koşullar neticesinde taraflar ortak ve birlikte hareket edeceklerdir. Paktın içeriğini daha iyi anlamak için pakın maddelerine de bakmak gerekebilir.

Paktın birinci maddesine göre; tarafların birbirlerinin içişlerine olan müdahalelerine izin verilmez. İkinci maddeye göre; tarafların paylaştığı sınırlarda dokunulmazlıklara saygı gösterilecek ve sınırlara müdahale olmayacaktır. Üçüncü maddeye göre ise taraflar, uluslararası mecrada oluşan ya da oluşabilecek problemlerde birbirlerine haber verip danışacaklardır. Dördüncü maddede ise; tarafların birbirlerine karşı ne yalnız başlarına ne de başka bir devlette ittifak halinde saldırmaları yasaklanmıştır. Paktın en önemli maddelerinden kabul edilen yedinci maddede ise; tarafların kendi devlet sınırları içerisinde kalsa dahi taraf devletlerin kurumlarını yıkması ya da zarar vermesi, güvenliği ve düzeni bozması ya da hükümete karşı olan silahlı çetelerin ve grupların oluşmasını ve eyleme geçmesini engellemek bulunmaktaydı. Bunun dışında kalan maddeler ise; barışçıl ve sağlam komşuluk ilişkilerinin kurulması, taraflar arası alışverişin arttırılması ve Milletler Cemiyeti’ne bağlı kalınması şeklindedir.

Sadabat Paktı Sonuçları

Pakt, Türkiye’nin gözünden Atatürk’ün barışçıl dış politikasını ve etrafında oluşturduğu bir güvenlik çemberi temsil eder nitelikteydi. Aynı zamanda Türkiye bu pakt ile etrafındaki Sovyet etkisini de azaltmayı amaçlıyordu. Uluslararası olarak ise pakt pek çok sonuca yol açmış ve kısa sürmüş olsa bile Türkiye’nin Irak, İran ve Afganistan’la ilişkilerinde büyük etkileri olmuştur. Bu sonuçlardan ilki o dönemlerde Türkiye de dahil olmak üzere antlaşmanın içerisindeki tüm ülkelerin antlaşma öncesi İran ile yaşadığı sınır sorunlarına bir çözüm bulunmuş olmasıdır. Bu sınır sorunları aynı zamanda Kürt aşiretlerinin isyan çıkarmasını da kolaylaştırmaktaydı. Diğer bir sonuç ise antlaşmayı yapan ülkelerin kendi bağımsızlıklarına yaptığı vurgudur. Sömürge ve yarı sömürge durumlarından henüz kurtulmuş olan bu devletlerin bağımsızlıklarını duyurması onların dünya çapındaki kabulü ve tanınmışlığı açısından büyük bir önem arz etmekteydi. Sadabat Paktı da onların uluslararası düzeyde kabul gördüğünü ve etkin olduğunu küresel güçlere göstermek için büyük bir önemdeydi.

Sadabat Paktı Ne Zaman ve Neden Sona Ermiştir?

Pakt, 1939 yılına kadar işlevini yerine getirmesine rağmen 1939’da başlayan 2. Dünya Savaşı ile birlikte paktın etkisi büyük oranda zayıflamıştır. Savaş süresinde Irak İngiltere’nin denetimi altında tutulmuş, İran SSCB ve İngiltere tarafından işgale uğramış, Türkiye ise savaş süresince pasifliğini korumuştur. Savaş sonrasında durumlar normale dönmüş, hatta İran Hükümeti 1948’de paktın canlandırılmasını ve Pakistan’ın da pakta dahil edilmesini bile önermiştir. Ancak savaş sonrası Orta Doğu’da SSCB’nin yol açabileceği tehditlere karşı 1955’te imzalanan Bağdat Paktı antlaşmanın önemini tamamen kaybetmesine yol açmıştır. 1980’de Irak ile İran arasında çıkan savaş ile ise pakt tamamen bozulmuş ve önemsiz kabul edilmiştir.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Balkan Antantı Amacı Nedir? Tarihi ve Önemi başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.