10. Sınıf TarihTarih Dersi İçerikleriTarih SınavlarıYazılı Sınavlar

10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı – Yeni Müfredata Göre (2023-2024)

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre öğrencilerin başarısı; öğretim programı öğrenme kazanımları esas alınarak dersin özelliğine göre yazılı sınavlar, uygulamalı sınavlar, performans çalışmaları ve projeler üzerine alınan puanlara göre belirlenir. Tarih dersinde öğrenci başarısını tespit edebilmek için kullanılan araçlardan biri de yazılı sınavlardır. Bu yazımızda 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı örneğini paylaşıma açıyoruz.

10. Sınıf Tarih 1. Dönem 1. Yazılı

Tarih dersi yazılı sınavları ile ilgili 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı örneği aşağıda yer almaktadır. 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 1. Yazılı örneği yönetmelik gereği açık uçlu sorulardan oluşmaktadır. Ancak 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı içine kısa yanıtlı, doğru-yanlış, eşleştirmeli veya çoktan seçmeli test gibi sorular da eklenebilir.

Aşağıdaki 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı örneği 2023-2024 eğitim öğretimi yılı için yeni müfredata göre hazırlanmıştır. Bu yazılı sınavda sınav kapsamındaki ilgili kazanımlardan 10 soru bulunmaktadır. 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı sınavı içerisinde analiz ve değerlendirme düzeyindeki kazanımlara yönelik birden fazla soru yer almaktadır. Bu tarih yazılı sınavı içerisinde yer alan sorular puanlanmamıştır. Puanlama işi tarih öğretmenine bırakılmıştır.

Tarih dersi öğretim programında yer alan becerilere ve kazanımlara göre hazırlanan 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı sınavını bilgisayarınıza kopyalayarak üzerinde düzenleme veya değişiklik yapabilirsiniz.

Yanıt Anahtarı: 10. Sınıf Tarih 1. Dönem 2. Yazılı cevap anahtarları sorulardan hemen sonra aşağıda ayrı bir başlıkta yer almaktadır.

2023-2024 10. Sınıf Tarih Dersi 1. Dönem 2. Yazılı Sınavı

2023-2024 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

……………………………… LİSESİ

10. SINIF TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. YAZILI SINAVI

SORULAR

1. Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da Türk Siyasi Birliğini sağlama faaliyetleri (1299-1402 yılları arasında) (Siyasi gelişmeler ile savaşlar ve barışlar ekseninde) hakkında bilgi veriniz.

2. Anadolu Türk Siyasi Birliği tamamen ne zaman ve nasıl sağlanmıştır?

3. Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi nedir? Türk devletlerinin birbirleriyle mücadele etmesindeki etkisi nelerdir?

4. Fetret Devri‘nin sonuçları nelerdir? Fetret Devri kim tarafından, ne zaman ve nasıl sonlandırılmıştır?

5. Ahiyân-ı Rûm (Ahiler), Bâcıyân-ı Rûm, Abdalân-ı Rûm, Gaziyân-ı Rûm gibi grupların Osmanlı ordusuna katkısı neler olmuştur?

6. Osmanlı ordusunda ilk düzenli birlik olan Yaya ve Müsellemler hakkında bilgi veriniz.

7. Tahrir Defteri nedir? Ne işe yarar? Neden tutulur? Tahrir Defterine neler yazılır?

8. Osmanlı Devleti’nde Tımarlı Sipahiler nasıl oluşur? Görevleri nelerdir?

9. Osmanlı Devleti’nde Devşirme Sistemi nedir ve nasıl uygulanırdı?

10. Osmanlı Devleti’nde Yeniçeri ordusu ilk ne zaman, niçin ve nasıl ortaya çıkmıştır?


2023-2024 10. Sınıf Tarih Dersi 1. Dönem 2. Yazılı Sınavı Yanıt Anahtarı

10. SINIF TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. YAZILI SINAVI

YANITLAR

Yanıt 1: Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemi (1299-1402), Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlama sürecinin temellerinin atıldığı önemli bir dönemdir. Bu dönemin anahtar olayları ve gelişmeleri:

Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu (1299-1326): Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey, 1299 yılında Osmanlı Devleti’ni kurarak bu sürecin başlangıcını yapmıştır. Bu dönemde Osmanlılar, Bursa’yı ele geçirerek bölgedeki Bizans hakimiyetine son vermişlerdir.

Bursa’nın Fethi (1326): Osmanlılar, 1326 yılında Bursa’yı fethederek başkentlerini bu şehre taşımışlardır. Bu, Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da daha etkin bir şekilde varlık göstermesini sağlamıştır.

Sultan Orhan Dönemi (1326-1362): Sultan Orhan döneminde, Osmanlı Devleti’nin sınırları genişlemiş ve İzmit, İznik ve çevresi ele geçirilmiştir. Ayrıca, Karacahisar Kalesi’nin alınmasıyla Bursa’nın savunması da güçlendirilmiştir.

Çimpe Kalesi Muharebesi (1338): Osmanlılar, Karesi Beyliği’ne ait olan Çimpe Kalesi’ni ele geçirmek istemiş ancak başarısız olmuşlardır.

I. Murad Dönemi (1362-1389): I. Murad döneminde, Osmanlılar önemli zaferler elde etmişlerdir. 1366’da Adrianopolis’i (Edirne) fethederek Balkanlara girmişlerdir. Aynı dönemde Sırpsındığı Muharebesi (1364) ve Çirmen Muharebesi (1371) gibi önemli savaşlarla Osmanlılar, Balkanlar’da hakimiyetlerini pekiştirmişlerdir.

I. Kosova Muharebesi (1389): I. Murad komutasındaki Osmanlılar ile Sırp prensi Lazar’ın ordusu arasında gerçekleşen bu savaş, Osmanlıların zaferiyle sonuçlanmış, ancak I. Murad bu savaşta hayatını kaybetmiştir.

Yıldırım Bayezid Dönemi (1389-1402): Yıldırım Bayezid döneminde, Osmanlı Devleti genişlemesini sürdürmüş ve Anadolu’daki diğer Türk beylikleri ile mücadele etmiştir. 1396’da Niğbolu Muharebesi’nde Osmanlılar, Haçlı ittifakını mağlup etmişlerdir.

Ankara Muharebesi (1402): Timur’un komutasındaki Timur İmparatorluğu ile Osmanlılar arasında gerçekleşen bu büyük savaşta Osmanlılar ağır bir yenilgi almışlardır. Bu, Osmanlı Devleti için büyük bir darbe olmuş ve Yıldırım Bayezid esir düşmüştür.

Bu dönemdeki savaşlar ve fetihler, Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da siyasi birliği sağlama çabalarının bir parçası olarak gerçekleşmiştir. Bu süreç, devletin sınırlarını genişleterek, çeşitli beyliklerle mücadele ederek ve diplomasi yoluyla ittifaklar kurarak gerçekleşmiştir. Bu çabalar sonucunda Osmanlı Devleti, Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlama yolunda önemli adımlar atmış ve daha sonra büyük bir imparatorluğa dönüşmüştür.

Yanıt 2: Anadolu Türk Siyasi Birliği, Osmanlı Devleti’nin kuruluşuyla başlamış ve zamanla güçlenerek tam anlamıyla sağlanmıştır. Tam olarak ne zaman ve nasıl sağlandığına dair kesin bir tarih vermek zor, çünkü bu süreç zaman içinde gelişen ve çeşitli aşamalardan geçen bir dizi olayın sonucudur. Osmanlı Devleti’nin kuruluşu olan 1299 yılından itibaren, Osmanlılar Anadolu’da bir siyasi varlık olarak ortaya çıkmış ve bu süreç boyunca çeşitli bölgeleri fethederek sınırlarını genişletmişlerdir. Bursa’nın fethi (1326) ve başkent olarak seçilmesi, Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da daha da belirgin hale gelmesine katkıda bulunmuştur.

Daha sonra Sultan Orhan döneminde, Osmanlılar Bursa çevresindeki bölgeleri ve Karacahisar Kalesi’ni ele geçirerek sınırlarını genişletmişlerdir. I. Murad döneminde Balkanlara girilmesiyle Osmanlı Devleti’nin etki alanı daha da genişlemiş, önemli zaferler elde edilmiş ve böylece Anadolu dışındaki Türk bölgeleri de Osmanlı idaresine geçmiştir. Ancak tam anlamıyla Anadolu Türk Siyasi Birliği’nin sağlandığı dönem, I. Murad dönemi sonrasında Yıldırım Bayezid’in tahta geçtiği ve Timur ile yapılan Ankara Muharebesi (1402) olarak öne çıkar. Bu savaşta Osmanlılar ağır bir yenilgi almış, Yıldırım Bayezid esir düşmüş ve devlet içinde bir karmaşa başlamıştır. Ancak Timur’un ölümünün ardından, Osmanlılar kendilerini toparlayarak yeni bir döneme girmişlerdir.

Sonuç olarak, Anadolu Türk Siyasi Birliği süreci, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren zaman içindeki çeşitli fetihler, savaşlar ve diplomasi yoluyla gerçekleşmiştir. Ankara Muharebesi sonrası yaşanan sıkıntılara rağmen, Osmanlı Devleti bu süreci atlatarak daha da güçlenmiş ve daha sonra büyük bir imparatorluk haline gelmiştir. Bu nedenle, tam anlamıyla Anadolu Türk Siyasi Birliği’nin sağlandığı dönem olarak belirlenecek bir tek tarih bulunmamaktadır.

Yanıt 3: Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ortaya çıkan bir ideolojik düşüncedir. Bu mefkure, Osmanlı İmparatorluğu’nun uluslararası ilişkilerde etkin bir konuma sahip olması ve dünya hakimiyeti hedeflemesi anlamında kullanılır. Bu mefkure, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme döneminde, özellikle 19. yüzyılın sonlarından itibaren ortaya çıkan ve Osmanlı Devleti’nin gücünü yeniden canlandırma amacını taşıyan bir düşünce akımıdır. Osmanlı aydınları ve devlet adamları, imparatorluğun eski gücüne kavuşması ve dünya siyasetinde etkin bir rol oynaması için çeşitli reformlar ve dış politika hamleleri yapılması gerektiğini savunmuşlardır.

Ancak bu mefkure, 20. yüzyılın başlarındaki Osmanlı İmparatorluğu’nun içsel ve dışsal zorluklar karşısında başarısız olmuş, imparatorluk dağılmıştır. Türk devletlerinin birbirleriyle mücadelesi, tarihsel olarak Türk dünyasının farklı bölgelerindeki bağımsız veya özerk Türk devletlerinin kendi aralarındaki ilişkileri ve rekabeti ifade eder. Bu mücadeleler, genellikle toprak, egemenlik ve siyasi etki alanları üzerinde olmuştur. Örneğin, Orta Asya’da bulunan Türk devletleri arasında zaman zaman toprak mücadeleleri yaşanmıştır. Bu mücadeleler aynı zamanda siyasi ve kültürel etkileşimlerin bir sonucudur. Farklı Türk devletleri, kendi kültürlerini koruma ve yayma amacıyla çeşitli stratejiler benimsemişlerdir. Bunun sonucunda zaman zaman çatışmalar ortaya çıkmış, ancak aynı zamanda kültürel alışveriş ve etkileşim de olmuştur.

Özetle, Türk devletlerinin birbirleriyle mücadelesi, genellikle toprak, siyasi etki alanları ve kültürel etkileşimlerin sonucudur. Bu mücadeleler, Türk dünyasının tarih boyunca yaşadığı dinamiklerin bir yansımasıdır.

Yanıt 4: Fetret Devri (1402-1413), Osmanlı İmparatorluğu’nda Ankara Muharebesi’nin ardından yaşanan iç karışıklık dönemidir. Bu dönemde, Yıldırım Bayezid’in Timur’a esir düşmesi ve Osmanlı tahtının hükümet için mücadele eden oğulları arasında bölünmesiyle başlamıştır. Fetret Devri’nin sonuçları şunlardır:

Fetret Devri boyunca, Osmanlı İmparatorluğu içindeki taht kavgaları ve iktidar mücadelesi, ülkeyi karışıklığa sürüklemiştir. Bu dönemde, Osmanlı toprakları farklı prenslerin kontrolü altında farklı bölgelere bölünmüştür. Fetret Devri, iç karışıklık ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle ekonomik durgunluğa ve halk arasında belirsizlik ve güvensizliğe yol açmıştır. Vergi toplanması zorlaşmış, halkın refah seviyesi düşmüş ve üretim gerilemiştir. Fetret Devri sırasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarındaki düşmanlar için bir fırsat dönemi olmuştur. Bu dönemde Bizans İmparatorluğu ve Anadolu’daki diğer beylikler, Osmanlı topraklarına saldırmış veya bağımsızlık ilan etmişlerdir. Fetret Devri’nin sonlarına doğru, Timur’un 1402’deki Ankara Muharebesi‘nde Osmanlıları mağlup etmesi sonucunda, Yıldırım Bayezid esaretten kurtulmuş, ancak kısa bir süre sonra hayatını kaybetmiştir (1403).

Fetret Devri’nin sona erdirilmesi ise Yıldırım Bayezid’in oğullarından Mehmed Çelebi’nin (1. Mehmed) 1413 yılında İstanbul’u ele geçirerek tahtı ele geçirmesiyle gerçekleşmiştir. Bu olay, Fetret Devri’ni sonlandırmış ve Osmanlı İmparatorluğu’nda yeniden birliğin sağlanmasını temin etmiştir. 1. Mehmed’in tahta geçmesiyle, Osmanlı Devleti iç karışıklıkları atlattı ve yeniden güçlenmeye başladı.

Yanıt 5: Ahiyan-ı Rum (Ahiler), Bacıyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum ve Gaziyan-ı Rum gibi gruplar, Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı dönemlerinde çeşitli roller üstlenmiş toplumsal ve askeri oluşumlardır. Bu grupların Osmanlı ordusuna katkılarına dair bazı temel bilgiler:

Ahiyan-ı Rum (Ahiler): Ahiler, Orta Anadolu’da örgütlenmiş bir lonca ve esnaf teşkilatıdır. Ekonomik kalkınma, dayanışma ve ahlaki değerler Ahilik anlayışının temelini oluşturmuştur. Ahiler, ekonomik anlamda üretimi ve ticareti teşvik etmişlerdir. Bununla birlikte, savaş zamanlarında Ahiler, Osmanlı ordusuna askeri destek sağlamışlardır. Özellikle kuşatma sırasında siper kazarak, cephane temin ederek ve savaş malzemesi üreterek Osmanlı ordusuna yardımcı olmuşlardır.

Bacıyan-ı Rum: Bacıyan-ı Rum, Osmanlı ordusuna askeri destek sağlayan ve kadınlardan oluşan düzensiz bir savaşçı grubudur. Genellikle düzenli ordu yapılarına tabi değillerdi ve savaş zamanlarında gönüllü olarak katılırlardı. Başıbozuklar, özellikle isyanları bastırmak, düşmanla çatışmak ve sınır bölgelerini savunmak gibi görevlerde kullanılmışlardır.

Abdalan-ı Rum: Abdalan-ı Rum, askeri ve dini bir tarikattır. İslam öğretilerini benimsemişler ve manevi liderleri olan şeyhlerin rehberliğinde yaşamışlardır. Savaşlarda cihad ruhuyla savaşmış, Osmanlı ordusuna manevi destek sağlamışlardır. Ayrıca, fakirlerin ve muhacirlerin ihtiyaçlarına yardım etmek amacıyla sosyal hizmetlerde bulunmuşlardır.

Gaziyan-ı Rum: Gaziyan-ı Rum, İslam’ın yayılmasını amaçlayan bir mücahit hareketidir. İslam’a geçiş yapmış olan bu bireyler, savaşlarda ön saflarda yer almış ve İslam’ı yayma misyonunu üstlenmişlerdir. Gaziyanlar, savaşlarda cesaretlerini kanıtlamış ve fetihlerde önemli roller üstlenmişlerdir.

Bu gruplar, Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı dönemlerinde farklı amaçlar doğrultusunda örgütlenmişlerdir. Ancak hepsi de Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlenmesi, fetihler yapması ve İslam’ı yayması hedefleri doğrultusunda bir araya gelmişlerdir. Katkıları, savaşlarda cephede yer alarak, ekonomik kaynakları sağlayarak ve manevi destek sunarak gerçekleşmiştir. Bu gruplar, Osmanlı İmparatorluğu’nun başarılarındaki çeşitliliği ve toplumsal yapının karmaşıklığını yansıtan önemli unsurlardır.

Yanıt 6: Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk düzenli askeri birlikler arasında “Yaya ve Müsellemler” bulunmaktadır. Bu birlikler hakkında bilgiler:

– Yaya ve Müsellemler, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri organizasyonunda yer alan iki temel birliktir.

– Yaya, Osmanlı ordusunun piyade birimlerini temsil eder. Genellikle yayalar, okçu veya tüfekli olabilirdi. Çoğunlukla savaş alanında çeşitli silahlarla donanmışlardı.

– Müsellemler ise zırhlı süvari birimleriydi. Zırhlı giysiler ve atlı silahlarıyla tanınırlardı. Genellikle hücum görevlerinde kullanılırlardı.

– Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde, askeri güçler daha çok gönüllülerden oluşuyordu. Ancak zamanla düzenli ordu yapısına geçiş başladı.

– Yaya ve Müsellemler, Osmanlı Devleti’nin bu geçiş sürecinde önemli bir role sahipti. Daha sonra, bu birliklerin yerini Yeniçeri birlikleri aldı.

– Yaya ve Müsellemler, genellikle sınır bölgelerinde, kale kuşatmalarında ve çatışmaların yoğun olduğu bölgelerde görevlendirilirdi.

– Müsellemler, özellikle hücum görevlerinde, düşmana ani baskınlar düzenlemek veya hızla ilerleyerek düşman hatlarını yarmak gibi görevlerde kullanılırdı.

– Yaya ve Müsellemler, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş dönemlerinde etkili bir rol oynamıştır. Ancak zamanla Osmanlı ordusu, daha disiplinli ve eğitimli birliklere dönüşmüştür.

– Yeniçeri birliklerinin kurulması ve geliştirilmesi ile birlikte, Yaya ve Müsellemler gibi eski birimlerin önemi azalmıştır.

Sonuç olarak, Yaya ve Müsellemler, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri organizasyonunun gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Kuruluş dönemindeki savaşlarda etkili bir rol oynamışlar ve Osmanlı ordusunun evrimine katkıda bulunmuşlardır.

Yanıt 7: Tahrir Defteri, Osmanlı İmparatorluğu’nda vergi toplama, nüfus kayıt altına alma ve mülk sahiplerini belirleme amacıyla kullanılan resmi belgelerdir. Bu defterler, Osmanlı yönetiminde idari ve ekonomik düzenlemelerin bir parçası olarak kullanılmıştır. Tahrir Defterleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun idari yapısının bir parçası olarak kullanılmış ve toprak mülkiyeti, nüfus yapısı ve ekonomik faaliyetler hakkında önemli veriler sağlamıştır. Bu belgeler günümüzde tarihçiler ve araştırmacılar için Osmanlı dönemi hakkında önemli bir kaynak olarak kabul edilir. Tahrir Defteri hakkında daha detaylı bilgiler:

Ne İşe Yarar?
– Tahrir Defteri, belirli bir bölgenin toprak kullanımı, nüfus yapısı, vergi miktarları gibi bilgileri kaydeden bir tür idari belgedir.
– Bu defterler, devletin toprakları ve nüfusu üzerindeki kontrolünü sağlamak, vergi toplamak, asker ihtiyaçlarını belirlemek, imar çalışmaları için gerekli verilere ulaşmak gibi amaçlarla kullanılırdı.

Neden Tutulur?
– Tahrir Defterleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezi otoritesinin yerel yönetimler üzerinde denetimini sağlamak için kullanılırdı.
– Bu defterler aynı zamanda toprak mülkiyeti ve vergi tahsilatı gibi ekonomik faaliyetleri düzenlemek amacıyla da tutulurdu.

Neler Yazılır?
– Tahrir Defterlerine aşağıdaki bilgiler kaydedilirdi:
– Köy veya kasabanın adı ve konumu
– Toprak sahiplerinin adları ve mülklerinin büyüklükleri
– Vergi türleri ve miktarları
– Nüfus bilgileri (erkekler, kadınlar, çocuklar vb.)
– Tarım ürünleri ve diğer ekonomik faaliyetlere dair bilgiler

Kimler Tarafından Tutulur?
– Tahrir Defterleri, genellikle kadılıklar (mahkemeler), defterdarlık ve askeri birimler tarafından tutulurdu. Bu belgelerin tutulması ve saklanması, yerel yönetim ile merkezi hükümet arasında koordinasyonu sağlar.

Yanıt 8: Osmanlı Devleti’nde Tımarlı Sipahiler, savaşçı bir sınıf olan sipahilerin gelirlerini temin etmek amacıyla belirli araziler veya topraklara sahip olmalarını sağlayan bir sistemdi. Bu sistem, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri ve idari yapısının temel taşlarından biriydi. Tımarlı Sipahilerin oluşumu ve görevleri hakkında detaylı bilgiler:

Tımarlı Sipahilerin Oluşumu: Osmanlı Devleti’nde askeri sınıf olan sipahiler, atlı savaşçılardan oluşuyordu. Bunlar, orduya kendi atlarıyla katılır ve buna karşılık belirli bir maaş ve tımar (toprak geliri) alırlardı. Tımarlar, toprak mülkiyeti üzerinden vergi alınan ve bu toprakları işleyen köylülere karşılık olarak sipahilere verilen arazilerdi. Her tımarın geliri belirliydi ve bu gelir, sipahinin askeri hizmetlerini karşılamak için kullanılırdı. Tımarlar, sultan veya merkezi otorite tarafından, savaş zamanlarında askeri hizmetlerini karşılamak üzere sipahilere verilirdi. Sipahilere tımar verilmesiyle, devlete karşı olan bağlılıkları artar ve ordunun finansmanı sağlanırdı. Tımar verme süreci sürekli değil, belirli dönemlerde gözden geçirilirdi. Sipahilerin sadakat ve hizmetlerine bağlı olarak tımarları yeniden düzenlenebilirdi.

Tımarlı Sipahilerin Görevleri: Tımarlı Sipahiler, Osmanlı ordusunda aktif olarak görev alırlardı. Kendilerine verilen atları ve silahları kullanarak savaşa katılırlar ve savaş zamanında sultanın emirlerini yerine getirirlerdi. Tımarlı Sipahiler, kendilerine verilen tımarları işleyip gelir elde etmekle sorumluydular. Bu, hem kendi geçimlerini sağlamak hem de askeri donanımlarını finanse etmek için önemliydi. Tımarlı Sipahiler, tımarlarına bağlı köylerin idaresinden de sorumluydular. Bu, hukuki işlerin düzenlenmesi, adaletin sağlanması gibi görevleri içerir.

Tımarlı Sipahiler sistemi, Osmanlı Devleti’nin savaş ve idari yapısını desteklemek için önemli bir mekanizma olmuştur. Ancak zamanla bu sistem, bazı sorunlarla karşılaşmış ve Tanzimat dönemiyle birlikte daha merkezi bir yönetim anlayışına geçilmiştir.

Yanıt 9: Osmanlı Devleti’nde Devşirme Sistemi, genellikle Hristiyan topluluklardan seçilen genç erkeklerin Osmanlı İmparatorluğu’na alınıp İslamlaştırıldıktan sonra askeri ve bürokratik kademelerde görev yapmalarını sağlayan bir sosyal ve askeri politikadır. Bu sistemin amacı, imparatorluğun yönetim kadrolarını ve ordusunu güçlendirmek, sadık ve yetenekli yönetici kadrolar oluşturmaktır. Devşirme Sistemi’nin işleyişi hakkında detaylı bilgiler:

Genellikle Hristiyan topluluklardan, özellikle Balkanlar ve Anadolu’nun Hristiyan bölgelerinden, çocuklar devşirilirdi. Devşirme için seçilen çocukların, 8 ila 18 yaş arasında olmaları tercih edilirdi. Her yıl belirli bölgelerde Devşirme Komiserleri tarafından belirlenen sayıda çocuk seçilirdi. Bu seçim, genellikle özenle yapılan bir süreçti. Seçilen çocuklar, “acemi oğlanları” olarak adlandırılırlardı. Toplandıkları yerlere getirilip İslamlaştırıldıktan sonra Enderun’a alınırlardı. Enderun’da (Saray Eğitim Kurumu) eğitim alırlardı. Burada dini eğitim alır, Osmanlı kültürü ve yönetimine dair eğitimler alırlardı. Aynı zamanda fiziksel eğitim alarak savaşçı olmaları için yetiştirilirlerdi. Eğitimlerini tamamlayan devşirmeler, çeşitli görevlere atanırlardı. Bunlar arasında sarayda hizmet etmek, askeri komutanlıklarda görev almak veya devletin farklı alanlarında yönetici pozisyonları bulunabilir. İlerleyen yıllarda, yeteneklerine ve sadakatlerine göre yüksek rütbeli pozisyonlara yükselebilirlerdi. Devşirmeler, Osmanlı İmparatorluğu’na sadakatleriyle tanınır ve genellikle kendi doğdukları topluluğun bağlarından ayrılırlardı. Bu, imparatorluğun çeşitli toplulukları bir araya getirme ve tek bir ulusal kimlik oluşturma çabalarının bir parçasıydı.

Devşirme Sistemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetiminde ve askeri yapısında önemli bir rol oynamıştır. Ancak zamanla, bu sistemde reformlar yapılmış ve Tanzimat dönemiyle birlikte daha merkezi bir yönetim anlayışına geçilmiştir.

Yanıt 10: Osmanlı Devleti’nde Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk örgütlü ve disiplinli askeri birimi olarak bilinir. İlk olarak II. Murad döneminde kurulmuştur. Yeniçeri Ocağı’nın ortaya çıkışı hakkında detaylı bilgiler:

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinde ordu, genellikle gönüllülerden oluşuyordu ve disiplin sorunları yaşanıyordu. Bu, savaş gücünün etkinliğini ve düzenini olumsuz etkiliyordu. Osmanlı Devleti’nin fetihlerle genişlemesi, daha büyük ve daha disiplinli bir ordunun ihtiyacını doğurdu. Yeniçeri Ocağı, 1421 yılında II. Murad tarafından kuruldu. II. Murad, bu yeni birliği kurarak Osmanlı ordusunu modernleştirmeyi ve disipline etmeyi amaçladı. Yeniçeri adayları, “acemi oğlanları” olarak adlandırılırdı. Bu gençler, Hristiyan ailelerden devşirilip İslamlaştırılır ve Enderun adı verilen saray okulunda eğitilirlerdi. Eğitimleri sırasında dini, askeri ve kültürel konulara yoğunlaşılırdı. Yeniçeriler, Osmanlı ordusunun elit birimi olarak kabul edilirdi. Hem piyade hem de hafif süvari görevi yapabilirdi. Başlangıçta sarayın güvenliğini sağlama ve padişaha sadakatle hizmet etme görevleri vardı. Ancak zamanla savaşlarda da önemli roller üstlendiler. Yeniçeriler, genellikle Hristiyan topluluklardan devşirilen çocuklardan oluşurdu. Bu çocuklar, Osmanlı devletine hizmet etmek için İslamlaştırılır ve eğitilirdi.

Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri başarılarındaki önemli bir faktördü. Ancak zamanla, disiplinsizlik ve entrikaların artması, Yeniçerilerin imparatorluğun iç istikrarını tehdit etmeye başlamasına yol açtı. Bu nedenle, II. Mahmud döneminde 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Bu olaya “Vaka-i Hayriye” denir.

 


Tüm Yazılı Sınavlar: Tarih dersi yazılı sınavları ile ilgili örnek sınavların tamamını incelemek için Tarih Dersi Yazılı Sınavları – Yeni Müfredata Göre (2023-2024) başlıklı yazımızı ziyaret edebilirsiniz.

2 Yorum

  1. Neden sadece ögretmenler cevabı görebiliyorlar biz yanlış yada eksik yaptıgımızı nasıl anlayacağız cevapları verin lütfen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.