Dünya Tarihi

Arkeoloji Nedir? Arkeoloji Tarihe Nasıl Yardımcı Olur?

Tarih bir çok bilimden çok farklı biçimlerde yararlanır. Peki Tarih, diğer bilimlerden nasıl yararlanabilir? Tarihin faydalandığı bilimlerin başında gelen arkeolojinin tarihe nasıl katkıda bulunduğunu bu yazımızda inceledik. Arkeolojinin tarihe nasıl yardımcı olduğu konusuna açıklık getirmeye çalıştık. Bu konuya geçmeden önce arkeoloji bilimini tanımlamakta yarar vardır.

Arkeoloji Nedir?

Arkeoloji, kazı bilimi veya kazıbilim; kazı vb. yöntemlerle ortaya çıkarılan tarihî yapıtları kültürel, sanatsal ve tarihsel yönden inceleyen bir bilimdir. Türkçeye yanlış bir şekilde “kazıbilim” olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler. Arkeoloji aynı zamanda tarihe yardımcı bilimler arasındadır.

Arkeoloji, Yunancadaki eski, eskiden kalma ve bilgi, bilim, öğreti, öğretme, tanımlama, ortaya koyma kelimelerinden türemiştir. Kelime anlamı olarak da “Eskinin -Bilgisi, -Bilimi, -Öğretisi, -Tanımlanması ve -Ortaya Çıkarılması” anlamlarına gelebilmektedir.

Arkeoloji, kendi içinde birçok farklı bilim dalını barındırmaktadır. Bunlar arasında tarihöncesi (prehistorya) arkeolojisi, klasik arkeoloji, protohistorya ve Ön Asya arkeolojisi, Mısır arkeolojisi, Tevrat arkeolojisi, Orta Çağ arkeolojisi sayılabilir.

Tarihe Yardımcı Bilimler Arasında Yer Alan Arkeoloji

Arkeologlar çalışmalarını çoğunlukla eskiden insanların yaşadığı varsayılan yerleşimleri gün yüzüne çıkararak yürütürler. Yıkılan bir kentin üstüne yenisi yapıldığından eski kentler genellikle toprağın altında kalır ve üst üste kurulan yerleşmelerin mimari (özellikle kerpiç) yıkıntıları zamanla bir tepe oluşturur. Bu tür tepeler Türkiye’de “Höyük” Yunanistan’da “Magula”, Yakındoğu’da “Tell”, İran’da “Teppe” olarak adlandırılır.

Ülkemizdeki Alacahöyük, Yalıhüyük ve Çatalhöyük gibi eski yerleşmeler birer höyüktür. Ancak her arkeolojik buluntu yeri bir höyük değildir. İnler, düz yerleşme yerleri, antik kentler de arkeolojinin araştırma alanları arasında yer alır.

Tarihöncesi arkeolojisi yazının ortaya çıkmasından önceki dönemleri inceler. Bu incelemede kazılar çok büyük bir dikkatle yürütülür. Tarihöncesi dönemden günümüze kalan çanak çömlek parçaları, taş araçlar, mimari kalıntılar ya da organik kalıntılar çok önem taşımaktadır.

Arkeologlar Neleri Araştırır?

Eski dönemlere ilişkin günümüze ulaşmış pek çok yazılı belge vardır. Ama bu yazılı belgelerin çoğu vergilere yasalara din kurallarına krallara ve yöneticilere ilişkin bilgiler içerir. Bu belgeleri inceleyerek o dönemin insanlarının nasıl yaşadıkları bilgisine ulaşamayız. Oysa arkeolojik kazılarla ev kalıntılarını krallık saraylarını mezarları ve tapınakları ortaya çıkararak sıradan insanlardan soylulara değin bütün insanların nasıl yaşadıklarını öğrenebiliriz.

Meksika’da ve Mısır’daki piramitleri Atina’daki Akropol gibi ilginç yapıları insanlar yüzyıllarca hayranlık ve ilgiyle izlediler. Daha meraklı olan bazı kişilerin bu tür yapıları izlemekle yetinmeyip onları yakından incelemeye başlamalarıyla arkeoloji doğdu. Bu meraklı kişiler dolayısıyla ilk arkeologlar oldular. Toprağın üzerinde yükselen eski yapıları incelemek kolaydır. Ama toprağın derinliklerinde saklı yerleşmeleri incelemek o kadar kolay değildir. Önce bu yerleşmelerin yerlerini saptamakla işe başlamak gerekir. Bazen bir tarlada bulunan kırık çömlek parçaları arkeologlar için araştırmanın ilk adımı olabilir. Günümüzde arkeologlar uçaktan çekilen fotoğraflardan yararlanmaktadırlar. Tarlalardaki ürünlerin büyüme biçimi de toprağın altında eski duvarların ya da hendeklerin varlığını gösterebilir.

Tarih Arkeolojiden Nasıl Yararlanır?

Özellikle tarih öncesi devirlerde yaşayan toplumların kullandıkları araç ve gereçleri inceleyerek tarih bilimine yardımcı olur. Amacı ışık tutarak geçmişi canlandırmak, ilk çağ insanını düşünceleriyle ve bunların sonucu gerçekleştirdiği yapıtlarla günümüz insanına derinlemesine tanıtabilmek, onu anlamasına yardımcı olabilmektir. Arkeolojinin bize sunduğu her bulgu aslında tarihi önümüze serer. Bu amaçla, eski kültür kalıntılarını bulup ortaya çıkarır, tanımlayıp, aslında uygun bir biçimde tekrar kurarak geçmiş kültürleri yorumlayarak aydınlatmaya çalışır. Günümüz insanına geçmişini ve köklerini öğreterek geleceğini aydınlatmasında yol göstermesidir. Aslında Arkeoloji ile tarih aynı belli amaçlar üzerine kurulmuş bilim dallarıdır. Ortaya koydukları hedef aynıdır.

İnsan yaradılışı gereği merak duyduklarını, kendisinde iyi ya da kötü bir anısı olan şeyleri toplama, koruma ve saklama eğilimine sahiptir. Toplanılan bu tür malzemeler bazen bir koleksiyona dönüşebildiği gibi bazen de basit bir biriktirmeden öteye geçmemiştir. İster zevk için olsun, isterse bilinçli olarak yapılsın, bu derleyip toplama eğilimi büyük arkeolojik koleksiyonların, ardından da müzelerin doğmasından en belirgin etkendir.

Arkeoloji ve Koleksiyonerlik

Bilinen ilk kapsamlı koleksiyonların, Roma İmparatorları ile Roma’nın önde gelen zenginleri tarafından oluşturulduğu kabul edilmektedir. Roma İmparatorları ülkenin dört bir yanından getirttikleri antik eşyaları, özellikle de çeşitli boyutlardaki heykellerle saray, şato ve villalarını süsleme yoluna gitmişlerdir; sonuçta, bugünkü değerli arkeolojik koleksiyonların oluşmasında öncülük etmişlerdir. Arkeoloji’nin tarihçesine baktığımızda İnsanlığın geçmişini aydınlatma yolunda çok eskiden beri bir takım araştırmalar yapıldığını görürüz. Bu da aslında tarihi tüm gerçekçiliği ile önümüze serer. Başlangıçta tarih ve felsefeyi açıklamada kullanılan arkeoloji, daha sonra bu bağımlılıktan kurtulmuş ve bir bilim dalı kimliği kazanmıştır.

Arkeoloji ve Tarih İlişkisi

Tarih ve arkeolojiye genel bir çerçeveden bakıldığında, birbirlerinin alanlarını işgal ediyormuş izlenimi veren bu iki disiplin arasındaki farklılar ilk bakışta oldukça az gibi gözükse de çalışma alanları ve yöntemleri incelendikçe aralarındaki farklar daha net gözlemlenebilir.

Her şeye rağmen tarih ve arkeoloji birbirlerine gerekli olan ve yine birbirlerini tamamlayıcı özellikler gösteren, birbirleriyle dirsek temasında bulunan, ancak yöntemleri birbirlerinden sözünü ettiğimiz gibi farklı olan bilim dallarıdır. Arkeoloji ve tarihin ortak kapsamları bakımından örnek verecek olursak, aynı iş yerinde, birbirine benzer malzemelerle çalışan ancak farklı meziyetler gerektiren işlerde yetkin iki ustanın işbirliği içerisinde çalışması doğru bir benzetme olabilir.

Arkeologlar da tarihçiler de, gerek toplumsal gerek kültürel gerekse bireyler odaklı, dünya üzerinde iz bırakabilmeyi başaran uygarlıkların, kültürlerin, insanların, maddi kalıntı ve örüntülerini, mevsimlerin döngüsü, çağ, siyasi unsurlar, insan ömrü gibi süreçlerle değerlendirmeden, yine gelecek kuşaklara doğru izler bırakabilecek ölçüde bilinçli ve doğru, zaman çizgisi üzerine yanlışsız bir biçimde yerleştirmeyi görev edinmiş bilim insanlarıdır. Olaylar, gerçekleştiği yerler ve zamanı karıştırmadan, bilinçli olarak etkileme kaygısı gütmeden, çeşitli yöntemlerle belirleyebildiğimiz olay dizinleri terimleriyle, belge ve buluntularla sonuca ulaştırılmalıdır.

Arkeoloji sayesinde yeni keşifler yapılmış ve tarihin ilerlemesi sağlanmıştır. Yanlış bildiğimiz bilgiler doğrulanmıştır. Tarih bilimine katkı sağlanmasının yanında Dünya’ya da katkı sağlamıştır.

Sonuç olarak arkeolojinin tarih bilimine çok büyük katkıları olduğunu söyleyebiliriz. İnsanların yazılı kaynaklarla kendilerini anlatamadıkları dönemlerle ilgili bilgi sahibi olmamız hep arkeoloji sayesindedir. Tarihin ihtiyaç duyduğu somut kanıtları arkeoloji ortaya çıkarır. Tarih bilimine yardımcı olan pek çok bilim vardır. Tarihin yardımcı olduğu da pek çok bilim vardır. Bu bilimlerin arasında arkeolojinin çok faydalı olduğunu söyleyebiliriz.

Not: Bu konuyla ilgili olarak Tarihe Yardımcı Bilimler ve Tarih Diğer Bilimlerden Nasıl Yararlanır? başlıklı yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Konuyla İlgili Yazılar

Başa dön tuşu

Metin kopyalamanın açılabilmesi için
lütfen web sitemizdeki herhangi bir reklama
tıklayarak bize destek olunuz.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olunuz. Anlayışınız için teşekkür ederiz.